Kayısı çekirdeğinin içinde A, D, K ve E vitaminlerinin yanı sıra kanserle mücadele önemli bir etki sahibi olduğu söylenen B17, başka bir isimle laetril adı bir madde de yer alıyor. Bu nedenle kayısı çekirdeği birçok konuda vücudun yanında yer alabiliyor.

İçindeki B17 sayesinde kanserli hücrelerin oluşumunu, oluşmuş olanlarınsa genişlemesini engellediği söyleniyor.

Bolca vitamin barındırması sayesinde kayısı çekirdeği bağışıklık sistemini güçlendirici bir etki de yaratabiliyor.

Bu özellikleri dışında yüksek kan basıncını dengelemede yardımcı oluyor. Bu sayede yüksek tansiyonu olanlara destek oluyor.

Kayısı çekirdeği, yağ olarak kullanıldığına selülitlerin görünümünü azaltıp oluşumunu önlüyor.

Bununla da kalmayan kayısı çekirdeği yağı, cildi nemlendiriyor, kırışıklık karşıtı bir etki yaratıyor, cildin yaşlanmasını geciktiriyor.

Sivilcelerin hızla geçmesine destek oluyor. Kayısı çekirdeği yağı, ağrıları dindirmede de önemli rol oynuyor.

Kayısı çekirdeği olarak adlandırılan ve yukarıda da söylediğimiz gibi kayısının içinden çıkan çekirdeğin sert kabuğunun kırılmasıyla ortaya çıkan, badem benzeri madde, doğrudan tüketilebiliyor ya da kayısı çekirdeğinin yağı hazırlanarak bu yağ kullanılabiliyor. Yağ, diğer birçok yağ gibi cilde doğrudan sürülerek kullanılabilir ama zeytinyağı gibi cilt tipinize uygun başka bir yağ ile karıştırmanız da büyük önem taşıyor. 

Günde 30 adete kadar tüketebilirsiniz.